Gece kulübenin çatısı çok hareketliydi. Acaba orda kim var, meraktan uyuyamadık. Cemal’de kahvaltı ve ağaç dikimi sürecinin ilk adımlarının planlamanması yapıldı. Araziye yolu düşen ağaçları, hala burda olanları, kuruyanları, büyüyen ama meyve vermeyenleri andık. Sevdiğimiz meyvelerden, sert kabuklu ve ince kabuklulardan bir yerleşim yaptık. Kırmızı ipe 5 metre ve 7.5 metre aralıklarla iki düğüm atıldı. 3.5 kilo kireç sulandırıldı. Duygu ve İnanç ölçüm ve işaretlemeyi yaparken ben birer birer bir üst sıranın ağaçları oldum. Hava sıcak ama kuzey rüzgarı geri döndü. Gün sonunda dolunayın hatrına hep birlikte ateş yaktık. Cemal, Hande, Ekin ve patlamış mısır. Zaten patlamış mısır yeniden patlar mı? Burayı kaplayan beyaz çiçeklerin adı ne? Kuzey rüzgarı bizi kovuklarımıza savurdu, dağın suyunda yıkanıp kulübe ve çakEV’de uykuya çekildik. Yarın kepçe günü. -Kulübenin zemininden ayağa kıymık batıyor, sistre yapılabilirmiş
-Duşun bataryası takılabilir
-Tırmık, kürek alınabilir
-Kantaron toplayalım