Bugün komşu köye SARP buluşmasına gittik. Bülent abinin keçileri bizi kapıda karşılıyor. Kekik çayı, vegan kek ve kahve eşliğinde Avustralya’dan, İznik’ten, ekosistemlerden konuştuk. Mart ayında karşı yamacı kaplayan helleborus’ları andık. Dün gördüğümüz kuşun tahtalı güvercin olduğunu keşfettik: Bir zamanlar brokoli ve brüksel lahanası tarlalarında kullanılan tarım ’’ilaçları’’ sebebiyle tavşanlarla birlikte kaybolmuşlar, şimdilerde yeniden görülüyorlarmış. Şurdaki mor çiçekler dün açmış, ismi yumak çanı. Merak ettiğimiz bir diğer canlı da kulübeye yerleşmekte olandı, anlattıklarımızdan Bülent abi onun da glis yani yediuyur olduğu tahmin etti. Hande, Bülent abi ve Mırki ile SARP projesi için önümüzdeki dönemi planlayıp, keyifli ve verimli bir buluşmanın ardından köyümüze döndük. Kulübeye dönünce İnanç çatıda kimin olduğunu, neler yaptığını görmek için çatıyı açtı. Yediuyur çatıdaki eğreltiotları arasında göründü, öylece bekleyip bizim yönlendirmemizle ağacın tepesine doğru fırlayıp kayboldu. Çatının açık kısmını geçici bir çözümle kapattık, silikonları tazeledik, ön cephede eğreti duran kaplamayı geçici olarak tutturduk. Melik ve İbo verandayı neredeyse bitirmek üzere. Tüm komşularla günü orada batırdık. Gece notu: Glis yeniden geldi ama içeri giremeyip döndü.